Beklenen çılgın projemiz (!) kısaca şudur ki; bugünden başlayarak kırk gün boyunca her Allah' ın günü bir adet şiiri yazıp yetiştirip sizlere sunmak. Akla gelecek sorulara binaen, nasıl bir şey olacak:
Hayır bunlar önceden yazılmadı; hayır eski müsveddelerimden bir şeyler rötuşlayıp yayınlamayacağım; hayır önceden aldığım bazı notlardan derlenmeyecekler yahut yok denecek kadar az olacak, bunun sözünü verebiliyorum ve nihai olarak hayır bir pastiş çalışması olmayacak bu, ara ara bu tür şeyler çıkabilir bilmiyorum fakat yapacağım şeyin yekununu kesinlikle bu oluşturmayacak. Her gün yeni baştan, evvelden temelini atmadığım bir şeyler yazıp okunabilecek hale getirmek. Her gün bunu gece yarısından biraz sonra bloga koymak; kırk gün boyunca kırk tane şiir. Tematik bir çalışma mı olacak, büyük ihtimalle öyle.
Peki neden? Evet farkındayım ki şiir yapılan bir şeydir. (haaadi canım) Üstüne düşünülmelidir falan feşmekan... Amacım açıklarken "birader kusura bakmayın" dedirtecek kadar basit: "Ulan n'olur acaba böyle bir şey denesem" sorusunun cevabını bulmak. Zamana karşı kısıtlı bir durumdayken şiir yazma mecburiyetinde kalsam ortaya ne çıkardı acaba? Denediğim şey öyle "sanatçı/küratör bu performansında/sergisinde insan ve zamanın lineerliği arasında dialektik bir şeyini şey ettiğimin şeyi kurma çabasında..." gibi ulvi ve post-moderen amaçlara sahip değil. Büyük beklentilere de sahip değilim, yüksek ihtimalle çok matah bir sonuç alınmayabilir. Zaten zamana karşı yarışmazken de iyi olduğum söylenemez.
E yaz, kendin oku evde diyenler (ki gayet haklılar) için iki cevap var; birincisi okuyacak birilerinin olması motivasyonu da, üstümdeki baskı, özen vs gibi unsurları da değiştiriyor. İkincisi; marifet iltifata tâbidir, birileri okusun ki iyi bir şeyler çıktıysa işe yarasın, saçmalıyorsam da insaf sahibi bir kul kafama vurup sakin ol şampiyon desin. Zaten epic fail denecek hale geldiğimi hissedersem üstelemem bırakırım, ille de kırk gün dolacak diye bir kaidem yok. Neden kırk gün denirse, ben de bilmiyorum. Hem tadında kalsın hem de beni kanırtacak kadar uzun bir süre olsun dedim, kırk fena gelmedi gözüme.
Fakat yüksekten atalım ki namımız yürüsün; hazır olun çok acaip bir şey tecrübe edeceksiniz bu kırk gün boyunca diyorum sizlere. Edebiyatı dünya çapında yavaş ama dibinden oynatacak, ehem, şairlere kalem bıraktıracak bir çalışma geliyor, hem de şu andan itibaren bir kaç dakika içinde başlayarak...
Selametle...
26 Eylül 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder